25 Aralık 2012 Salı

YEMEKHANE



Yemek hane benim için çok özel bir yer çaycuma'daki diğer mekanlara nazaran öğrencilerinde en uygun fiyata karnını doyurabileceği yerdir. Bülent Ecevit Üniversitesi adına öğrencilere yönelik çok mantıklı bir kurum ikinci öğretim olduğumuz için yemekler soğuk oluyor, biraz şikayetçiyim :) ama genelde ucuz olduğu için yemek yemek tercihim yemekhane oluyor. Yalnız karta para yükleterek yemek yeme muhabbeti de bence saçma olmuş,  eski sistem bence daha iyiydi ama olsun yinede ortada verilmiş bir çok emek var bize de emeğe saygı duymak düşer teşekkür ederim.




CİHAN YÜKSEL
110157203040



CMYO BASKETBOL VE TENİS SAHASI



Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Meslek Yüksek Okulu  Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Bölümü  2.Sınıf (iö) okumaktayım. okulumuzda bu basketbol sahasının olması bana çok mutluluk veriyor çünkü evden geldiğimde ders vaktine kadar burada zamanımı geçiriyorum arkadaşlarımla burada basketbol ve tenis oynuyoruz en güzel vakitlerimiz burada geçiyor üniversitemizde böyle bir spor alanı olduğu için çok mutluyum Sosyal aktivite yönünden çok yararlı bir alan oluşturulmuş emeği geçen herkese teşekkür ederim..


Bilal ÖZTÜRK
110157203004

SATRANÇ



Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Meslek Yüksek Okulu  Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Bölümü  2.Sınıf (iö) okumaktayım.Üniversitemizde arkadaşlarıma üstünlük sağlayabildiğim alanlardan biriside satranç.Üniversitemizde düzenli olarak günlük bir yada iki saatimi satranç oynayarak geçiriyorum. Bu beni mutlu ediyor.Satranç oynadığımız yer  açık alan ve yeşillik olduğundan  insanın daha çok oynayası geliyor.Ve biz oynarken bazı arkadaşlarımız sıra bekliyor.Okulunda bu düzende  satranç yerleri yapılırsa satranca olan ilgi daha çok artacaktır. 




Emrullah SELİM
110157203011

24 Aralık 2012 Pazartesi

Çmyo obeziteye son projesi



Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Meslek Yüksek Okulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı 2:sınıf (İ.Ö) öğrencisiyim. Okulumuz öğrencilerinin düzenlemiş olduğu sosyal sorumluluk projesi adında konferans düzenlenmiştir. Okulumuzun konferans salonunda yapılan bu etkinlik obeziteye son adında yapılan bu projede öğrencilere  bilgiler verilmiştir.Biz öğrenciler bu konuda daha çok bilgi sahibi olduk. Bu proje kapsamında hem okul hemde bir çok kişi tarafından beğenilmiş ve bilgi sahibi olunmuştur. Bu projeyi  düzenleyen arkadaşlarımıza teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.


MURAT KARAKUŞ
110157203027

nevruz kutlamalarından bir görüntü

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Meslek Yüksek okulu Büro yönetimi ve Yönetici Asistanlığı 2.sınıf (i.ö) ögrencisiyim. Okulumuzun düzenlediği nevruz kutlamalarından sizlere sunduğum güzel bir kare yayınlamak istedim. Okulumuzda  nevruz ateşi yakılıp çeşitli standlar kurulup öğrencilerin bir şeyler satılması halk oyunları oynanması hoş bir görüntü yarattı..Biz öğrenciler içinde hoş vakit geçirip eglenmemiz için güzel gösteriler ve etkinlikler düzenlenmişti.Her sene bu etkinliğin devamını sürdürmek çok hoş ve anlamlı olacaktır. Bu kutlamada emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım.


GÜLİSTAN ÖREN 
110157203047

6 Kasım 2012 Salı

SAFRANBOLU YÖRESEL KIYAFETLERİ


Safranbolu Belediyesi ile Safranbolu Halk Eğitim Merkezi ve Akşam sanat okulu organizasyonunda Bindallı yarışması düzenlendi. Safranbolu İlçe Halk Eğitim Merkezinde yapılan programa Karabük Valisi Can Direkçi'nin eşi Aysen Direkçi, Kaymakam İzzettin Küçük ve eşi İl Genel Meclis Başkanı Hüsnü Özcan, Safranbolu Belediye Başkan yardımcısı Bahattin Eroğlu, İlçe Milli Eğitim camiası, kursiyerler ve çok sayıda davetli katıldı. Safranbolu'nun yöresel kıyafeti olan ve üretimi yok denecek kadar azalmış olan Bindallının devamı için Belediye ve Milli Eğitim tarafından kurs açılmıştı. Bu kursu tamamlayan kursiyerlere belgeleri verildi. Ayrıca kursiyerlerin hazırladıkları Bindallı kıyafetleri yine kendileri tarafından bir defile ile sunuldu. Bindallı işlemeciliğini çoğaltmak için yapılan ödüllü yarışmada ise 1. Aysel Demir, 2. Keriman Taşdelen, 3. ise Yasemin Can oldu. Ödül ve sertifika töreninden sonra kursiyerlerin yıl boyunca hazırlamış olduğu el sanatları sergisi açıldı. Serginin gezilmesinin ardından tören sona erdi. 

BİLAL ÖZTÜRK
110157203004

SAFRANBOLU YÖRESEL KIYAFETLERİ VE ÜZÜM ŞENLİGİ


ÜZÜM GÜZELİ YARIŞMASI
Şenlikler kapsamında Üzüm Güzeli Yarışması yapıldı. 10 güzel kızın yöresel kıyafetler giydiği yarışmada jüri üyeleri birinciyi seçmekte zorlandı. Yarışmaya katılan kızlar, içinde Çavuş Üzümleri bulunan sepetlerle jüri karşısına çıkarak hünerlerini sergilediler. Yarışmada, Nursemin Ergin birinci, Pınar Kande, Şevval Karamustafaoğlu üçüncü seçildi. Şenlikler kapsamında yapılan ”En İyi Üzüm Yetiştiricisi” yarışmasında, ”Çavuş Üzümü” katagorisinde Hasan Yaşaroğlu birinci, Recep Kartal ikinci, Saadettin Göl üçüncü oldu. ”Standart Çeşit” kategorisinde ise Mustafa Gürleyk birinci, Nadir Ergül ikinci, Adnan Akıllı üçüncü oldu. Yarışmacılara ödülleri Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Çorum Milletvekili ve TBMM İdari Amiri Salim Uslu ile Karabük eski Milletvekili Mehmet Ceylan tarafından verildi

BİLAL ÖZTÜRK
110157203004

SAFRANBOLU LOKUMU


Kısa Tarihçe
   Osmanlıca rahat ul-hulküm yani boğaz rahatlatan kelimesinden türeyen Lokum, yaklaşık 15. yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaştı. Avrupa’da ise bir İngiliz gezgin aracılığıyla Turkish Delight adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlandı. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyılda Kelle şekeri olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişti.
Lokum & Sağlık
   Lokum doğal ve sağlıklı bir besin kaynağı olup, pek çok yararının olduğu bilinmektedir. Örneğin, proteinli besinler, kullanıldıktan sonra vücutta yakılır ve bunun sonucu üre, ürik asit ve kreatinin gibi atık maddeleri açığa çıkar. Bu maddeler böbrek hastalarında idrarla vücuttan atılamaz ve kanda yükselir. Sade lokum, karbonhidrat kaynağı olduğundan, böbrek hastalarınca devamlı tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca, yerelde lokumun hala yara ve çıbana tedavi amaçlı sarıldığı da bilinmektedir

CİHAN YÜKSEL
110157203040

COGRAFYA VE İKLİM


Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Safranbolu, il merkezinden 8 km ve denizden 65 km içerdedir. İlçe, Karabük (MerkezOvacık veEflani), Bartın (Ulus) ve Kastamonu (Araç) illeri ile çevrilidir.
Büyük bölümü ormanlık olan ve yüzölçümü 1.013 km2 olan şehir coğrafi açıdan engebeli bir bölgededir. Şehrin en alçak noktasının rakımı 300 metre iken en yüksek noktası 1.750 metre ile Sarı Çiçek Tepesidir. Şehir merkezinde ise en alçak nokta 400 metre ve en yüksek nokta 600 metre civarında olup ortalama yükselti 500 metredır.
İlçeden geçen önemli akarsulardan Araç ÇayıSoğanlı Çayı ve Ovacuma Deresi'nin yanında su miktarı az olan ve büyük kanyonlar oluşturan çok sayıda küçük derecik bulunmaktadır. Derin ve uzun kanyonların yanında, büyük mağaralar ve dağ yamaçlarında bulunan mağara ağızlarından çıkan büyük çaplı sular bulunmaktadır. Tokatlı (Gümüş), Akçasu ve Bulak dereleri üç ayrı kanyon oluşturarak şehirden geçip Araç Çayı'na karışırlar. Araç Çayı ise Soğanlı Çayı ile birleşir ve Filyos Çayı'ndan Karadeniz'e ulaşır.
Safranbolu'da Uluyayla ve Sarıçiçek olmak üzere iki yayla bulunmaktadır. Şehre 50 kilometre uzaklıkta bulunan, 280 hektar ve 7 kilometre uzunluktaki Uluyayla'nın ortasında bir gölet ve içinde yeraltı nehri olan bir mağara vardır. Safranbolu'ya 8 kilometre uzaklıkta olan Sarıçiçek yaylasında ise kamp ve dağcılık yapılmaktadır.[9] Ayrıca şehirde kanyonlar ve mağaralar bulunmaktadır. Kanyonlar grubunda Sakaralan (Yacı ) Kanyonu aşılmış ve Safranbolu Turizmine ve Doğaseverlere kazandırılmıştır. Uzunluğu 2.725 m olan Bulak (Mencilis) Mağarası'nın iki girişi bulunmaktadır ve 350 metrelik kısmı ışıklandırılmıştır. Yatay gelişmiş ve fosil Hızar Mağarası'nın büyük bir girişi vardır. Ağzıkara Mağarası ise sarkıt ve dikitleri ile dikkat çekmektedir.[9] Konarı Köyü'nde bulunan Yarasa İni ve Karabük'te 100 Yıl Mahallesinde bulunan 100 yıl Mağarası girilebilir ve gezilebilir 1000 metrelik alanıyla Sepeleoloji Derneği'nin ölçümlemelerinin bitimi sonucu hizmete girecektir. 100 Yıl Mahallesindeki Su batan ve Çıkan mevkide doğal oluşum olarak ilgi alanı içindedir.
Karadeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bulunan Safranbolu'da yazlar sıcak, kışlar soğuk, baharlar ılık ve serin geçer. İlkbahar ve sonbahar oldukça uzundur. Özellikle son yıllarda yaz ayları kurak geçmeye başlamıştır, yağışlar ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında olur. Yıllık yağış miktarı ortalama 500 mm, nem oranı ise %60 civarındadır. Yılda ortalama 35 gün kar yağışı olur.

CİHAN YÜKSEL
110157203040

SAFRANBOLU


Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu Ankara'nın 220 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 90 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 8 km [3] kuzeyinde bulunmaktadır. Safranbolu şehir merkezi ile Karabük il merkezi bitişiktir.
Ev örneklerine, Beypazarı, Göynük, Taraklı, Odunpazarı gibi Türkiye'nin birçok yerinde rastlanan Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî Safranbolu evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer alan 9 kültürel varlıktan biridir ve turistik ilgi çekmektedir.[4] Safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır.
Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2010 adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 49.014'dir.
Tarihte Paflagonya olarak adlandırılan bölgede bulunur ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196 yılındadır. Osmanlı zamanında 17. yüzyılda İstanbul-Sinop yolu üzerinde olması nedeniyle tarihteki en önemli dönemini yaşamıştır.
Yüksek Okulu ve Safranbolu Turizm Fakültesi

GÜLİSTAN ÖREN

110157203047

CİNCİHANI

Karabük Safranbolu çarşısı’nın ortasında bulunan Cinci Hanı’nın kitabesi olmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, yaygın bir düşünceye göre bu yapı Sultan İbrahim döneminde (1640-1648) Anadolu kazaskeri Cinci Hoca tarafından yaptırılmıştır. Bu hanın, Cinci Hoca’nın idamından kısa bir süre önce inşa edildiği sanılmaktadır. Cinci Hoca’nın 1648’de idam edildiği dikkate alınacak olunursa hanın bu tarihten önce, XVII.yüzyılın ortalarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Hanın mimarının kim olduğu bilinmemekle beraber bazı iddialara göre de Mimar Kasım tarafından 1645 yılında yaptırılmıştır.

Cinci hanı günümüze oldukça iyi bir durumda gelmiş olmakla beraber yapılan değişikliklerle orijinalliğinden kısmen uzaklaşmıştır. Bu han Osmanlı şehir hanlarının klasik plan şemasına göre yapılmış, zemin katı tamirhane, ahır ve depolara ayrılmış, üst katı ise tamamen yolcuların konaklama yerlerine ayrılmıştır. İki katlı bir yapı olan Cinci Hanı’nın yapımında kesme taş ve moloz taş birleştirilmiş, kubbelerinde tuğlalar kullanılmıştır.

Cinci Hanı 23.50x11.50 m. ölçüsünde dikdörtgen bir avlunun çevresinde iki katlı revak planına göre yapılmıştır. Payeleri üzerine oturan, sivri kemerli alt kat revakları beşik ve çapraz tonozla örtülmüştür. Revakların arkasında yer alan odalar köşelerdekilerin dışında bir pencere ve bir kapı ile revaklara açılmaktadır. Beşik tonoz örtülü bu odaların içerisine ocak ve nişler yerleştirilmiştir. Avlunun ortasına ilk yapımında sekiz köşeli olduğu sanılan sonradan on bir köşeye dönüştürülmüş bir havuz bulunmaktadır.

Hanın girişi üç kademeli, yuvarlak kemerli ve demir kapılı bir açıklıktan ibaret olup, buradan üzeri beşik tonozlu bir bölüme ve ardından da avluya açılan çapraz tonozlu bir revaka geçilmektedir. Girişin sağında kalan revağın arkasına ahır ve depolar yerleştirilmiş, bunların üzerleri de çapraz tonozlarla örtülmüştür. Bu bölüm ayrıca dışarıdan 4 m. genişliğinde 4 payanda ile takviye edilmiştir. Girişin karşısına gelen beşik tonozlu revağın arkasına da 7 m. uzunluğunda bir hol, bu holün sonunda da helalar bulunmaktadır.

Hanın ikinci katına, girişin avlu tarafındaki, çapraz tonozlu kısmın bulunduğu yerden 15 basamaklı iki ayrı merdivenle çıkılmaktadır. İkinci kat plan düzeni olarak alt kata benzemektedir. İkinci katta yalnızca alt kattaki sivri kemerli çapraz tonozlu mekanların yerini, sivri kemerli kubbeler yer almıştır. Buradaki kubbeli revakların arkasında kalan kısımlara beşik tonozlu odalar sıralanmıştır. Odalar birer pencere ve kapı ile revaka açılır ancak, bunların aşağı kattan bir farkı da dışarıya açılan pencerelerinin olmasıdır. Alt kattaki depoların bulunduğu kısımların üzeri de üst katta odalara ayrılmıştır. Girişin karşısına rastlayan koridor ve revağın üstüne de yine odalar eklenmiştir.

Cinci Hanın doğu ve batı revaklarında içerisine rampalarla girilen bir de mahzen bulunmaktadır. Hanın ilk yapılışında 65 odası olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. Sonraki yıllarda odalar bölünmüş ve bu sayı 180’e çıkarılmıştır.

GÜLİSTAN ÖREN
110157203047

SAFRANBOLU YEMEKLERİ

Safranbolu Bükmesi
Özellikle hamur isleri yönünden zengin bir kültüre sahip olan Safranbolu' lu ailelerin hafta sonu keyfinin önemli bir parçasidir. Kavrulmus kiyma, ince dogranmis sogan, ispanak veya pazi, biraz karabiberden olusan iç, firinlarda pide hamuru içine konularak pisirilir.Pisince üzerine tereyagi sürülür. Kiren serbeti ile birlikte ikram edilir. Hafta sonlarinin disinda cenaze evine es dostlari tarafindan yaptirilir, mevlitlerde de ayranla birlikte konuklara ikram edilir.

Kuyu Kebabi

Safranbolu'nun Güney bölgesinde yapilan bir kebap türüdür. Özel sekilde yapilmis kuyular odun yakilarak hazirlanir. Kuzular kancalarla kuyuya sallandirilir. Üzeri kapatilarak çamurla sivanir. Kendi buhari ile pistikten sonra parçalanarak servis yapilir.

Etli Yaprak Dolmasi

Bölgede üzüm baglari çok oldugundan asma yapragi da boldur.Yagli kiyma, pirinç, bulgur ince kiyilmis sogan biraz tuz, karabiber ve salça ile hazirlanan iç, haslanmis yapraklara özenle sarilir.Özellikle dügünlerde es dost bir araya gelerek tencerelerle sarilan dolma, yufka ekmegine sarilarak servis yapilir.

Tereyagli uzun pakla (Fasulye)

Taze fasulye uçlari temizlenip kirilmadan yikanip tepsi gibi yayvan bir tencereye dizilir. Istege göre üzerine sogan ve domates dilimleri ile süslenir.
Karistirmadan ve kapagi açilmadan kisik ateste pisirilir. Pisirilen fasulyenin üzerine eritilmis kizgin tereyagi dökülür. Sicak servis yapilir.

Cevizli Kesli Yayim

Yayim(ev makarnasi) yag, kavrulmus kiyma ve salça suyla kaynatilir. Kaynayan suya bir miktar yayim konularak pisirilir.

Peruhi

Manti hamuru açilir. Kare seklinde kesilen yufka içine süzme yogurt ve nane karisimi konularak üçgen sekilde kapatilarak kaynayan suda haslanir. Pistikten sonra üzerine tereyagi dökülerek servis yapilir.

Hosmerim

Hösmerim için evvelâ, farkli ama kolay bir tarif verelim. Önce, un ve yumurtayi yogurup minik tanecikler hazirlayin. Bir tavaya sivi yag koyup orta ateste az kavurun. Tanecikler biraz kavrulduktan sonra, dövülmüs ceviz içi de koyun, tekrar iyice kavurun. Sonra, tatlinizi bir baska kaba alip ilikken üzerine serbet dökün. Tatli soguyunca ikram edin.
Simdi sira, asil tarifimizde:
Bir tavaya, kaymak, tereyagi, tuz, karbonat ve suyu koyun. Biraz kaynatin.
Elde ettiginiz karisima 3 su bardagi unu ilâve edin. Araliklarla devamli karistirarak, 10-15dakika pisirin. Pisen hamurun etrafini toplayarak, altinin da kizarmasini saglayin.
Tatliyi, kizaran taraf üste gelecek sekilde servis tabagina alin. Üzerine toz sekeri serpin. Ikram edeceginiz tabaklara, kasikla aktararak sunun.

MURAT KARAKUŞ
110157203027

SAFRAN ÇİÇEGİ

Bitkinin yaprakları şeritimsi, mor çiçekleri üç tepeciklidir. Çiçeği ve tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dahil olmak üzere erkek organları kurutularak özellikle gıda boyası ve tad verici olarak kullanılan safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran’da yetiştirilir. Türkiye’de ise safran Safranbolu’da üretilmektedir. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatıdır. Safranın anavatanı Güneybatı Asya’dır. Yetiştiriciliğine ilk olarak Yunanistan civarında başlanmıştır. Yarım kilogram safran 80.000 çiçekten çıkarılabilir.afran baharatının keskin bir tadı ve iyodoform ya da saman benzeri bir kokusu vardır. Bunların sebebi bileşiminde bulunan pikrokrosin ve safranal kimyasallarıdır. Aynı zamanda içine konduğu yemeklere altın gibi sarı bir renk katan, krosin adı verilen karotenoit bir boya maddesi de içerir. Bu özellikler safranı dünya çapında çok aranan bir baharat yapar. Ayrıca tıpta da kullanılır.
MURAT KARAKUŞ
110157203027

SAFRANBOLU ÇAMLICA KONAĞI

 Safranbolu Çamlıca KonağıSafranbolu Çamlıca Konağı bahçe içinde yerleşik 35 kişi kapasiteli, 10 yatak odalı ve 27 yataklı bir aile işletmesidir. Evin 3 katı vardır ve her katta 4 yatak odası bulunmaktadır. Her odada geleneksel yuvarlak pencere vardır ve her katta balkon bulunmaktadır. Üst katta bir teras vardır. Servisimizin temelinde geleneksel Türk misafirperverliği yatmaktadır. Safranbolu Çamlıca Konağı’nın Sahipleri Celal Bey ve eşi Havva Hanım ’dır. Biz evimiz olan Safranbolu Çamlıca Konağını misafirlerimiz ile paylaşıyoruz. Burası, yılın her gününde mevsimlerin güzelliğini yaşayabileceğiniz bir yerdir. Özellikle ilkbaharda çamların altında yürüyüş yapmak, bahçede kahvaltı etmek, ikindi çayınızı veya kahvenizi içmek ve de bol miktarda bulunan huzur ve sessizliği içinize çekmek gerçek bir hazdır.
Burada Anadolu insanlarının hayatını, sevgisini, huzurunu, sıcak sohbetini ve bunun bir parçası olmanın fırsatını bulacaksınız. Belki size beş yıldızlı bir otelin lüksünü sağlayamayız ama rahat ve hoşnut olmanız için elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz Örneğin spor salonumuz yok ama ormanda güvenli bir şekilde yürüyebileceğiniz, fotoğraf çekebileceğiniz ve kekik kokularını duyabileceğiniz patikalarımız var.
Açık büfe kahvaltımız yok ama size içeriğinde bölgesel börekler, doğal köy peyniri, yaprak dolması, yumurta ve bahçemizinin meyveleriyle Havva Hanım tarafından yapılmış reçeller olan zengin bir ev yapımı kahvaltı vereceğiz. Bu kahvaltıyla gününüze bir pozitif enerji yüklemesiyle başlayabilir ve temiz, oksijeni bol orman havasıyla kendinizi bu harika enerjiyle doldurmaya devam edebilirsiniz. İsterseniz terasta bülbül sesleri ile dinlenebilir, ağaçlardan yeni opladığınız meyveleri yeme zevkini tadabilir yada bahçede mangal yapabilirsiniz.
Kendinizi yeniden keşfedeceğiniz ve huzurla dolacağınız bir tatil sizi Safranbolu Çamlıca Konağında bekliyor.

EMRULLAH SELİM 
110157203011

BAG EVİMİZ


Bağ Evimiz

 
SESSİZLİKTE NOSTALJİYE MUTLULUĞU YAŞAMAYA SİZLERİ GÖNÜLDEN BEKLİYORUZ...
 
      Bağ evimiz müstakil ( apart ) olarak'ta verilmekte olup, odalara 3 ayrı bölümden giriş
imkanı ile bağımsız bir konaklama hizmeti sunuyoruz.
 
      Ayrıca bahçemizde isteğiniz doğrultusunda mangal keyfini doyasıya yaşayabilirsiniz...
 
KONAKLAMA KAPASİTESİ 15 İLA 20 KİŞİLİKTİR..
EMRULLAH SELİM
110157203011